Derbent Teşkilatı (Sistemi)
|Osmanlı Devletinin tarihte başarılı olması ve fetihlerde kalıcı olmasının birçok nedeni vardır. Bu nedenlerden biri de devletin teşkilatçı yapısıdır. Devlet örgütü o dönemin birçok devletine göre daha iyi teşkilatlanmıştır. Bu teşkilatı oluşturan yerel unsurlardan derbent teşkilatı üzerinde bu yazıda duracağız.
Derbent sistemi ile ilgili kaynağımıza buradan ulaşabilirsiniz.
Önce derbend teşkilatı nedir öğrenelim daha sonra da derbentçilerin görevi üzerinde dururuz.
Derbent Teşkilatı Nedir?
Derbent teÅŸkilatı Osmanlı’da 14. yüzyılda ortaya çıkmış, güvenliÄŸi esas alan bir sistemdir. Bu sistemin ana amacı ticaret yollarının güvenli tutulması ve ekonomik hayatin istikrarıdır. Var olduÄŸu dönemde ticaret yollarının güvenli olması ekonomik etkinlik açısından çok önemlidir.
BaÅŸka bir Türk devleti olan Ilhanlılarda tatkavul adıyla bu sistem daha önce uygulanmıştır. Osmanlı’da da özellikle sınır bölgelerinde ve güvensiz görülen bölgelerde derbentler kurulmuÅŸtur. Bir kale yapısında olan derbentlerin çevresinde cami, dinlenmeye ve konaklama yeri gibi yapılar kurulmuÅŸtur.
Bu sayede derbentte çalışan insanlar olmuÅŸ ve derbentler bir nevi köy haline gelmiÅŸtir. Bugün dahi Türkiye’de bu derbentlerin kalıntısı olan köyler bulunmaktadır. Derbent çevresinde insanların yerleÅŸmesi bölgeyi kontrol altına almakta ve bir nevi iskan saÄŸlamaktadır. Böylece devletin sınır ve ıssız bölgeleri de kontrol altına alınmıştır.
Derbentte çalışan görevlilere derbentçi denmektedir. Şimdi de derbentçilerin görevleri üzerinde kısaca duralım.
Derbentçilerin Görevleri
Derbençilerin ana görevi tabi ki güvenliği sağlamaktı. Buna göre donanıma sahip olan bu kişiler derbentte yaşar ve orada faaliyet gösterirlerdi. Aynı zamanda bölgeden geçen tüccarların da güvenliğini sağlarlardı.
Derbentçiler bugünkü kamu personeli oldukları için var oldukları yerde devleti temsil etmişlerdir. Böylece devlete bağlılığı yerelde de sağlamışlardır. Derbentçiler genellikle bölgede kurulan köyden kişilerden seçilirdi. Böylece bu insanlar bölgeyi de iyi tanırdı.
Yine derbentçiler hizmetleri karşılığında bir ücret almakta ve vergiden muaf tutulmaktaydı. Derbentçiler her zaman Müslüman halktan seçilmezdi. Bazen Hristiyan halktan da derbençi seçilirdi. Hristiyan derbentçilere martolos denmekteydi.
Derbent teşkilatı 17. asırda artık işlevini yerine getiremez duruma gelmiştir. Bu süreçte taşrada güvenliği sağlamak da daha zor hale gelmiştir. Bir teşkilatın bozulması diğer teşkilatları de etkilemiş ve kırsal güvenlik nedeniyle göçler artmıştır.