Şifalı Bitkiler Tarihçesi

Şifalı bitkilerin tarihi milattan önce 3000 yıllarına dayanıyor diye biliniyor. Ancak insanlığın, bitkilerin ve hayvanların varlığının başlangıcından beri insanların şifalı bitkiler kullandıklarını söylemek yanlış olmaz. Bu konu üzerine günümüzde birçok araştırma yapılmaktadır. Araştırmacılar birçok tabletlere rastlamış ve önemli bilgilere ulaşmıştır. Bu bilgiler neler mi? Gelin hep birlikte inceleyelim.

Şifalı Bitkilerle İlgili İlk Bulgular

Milattan önce 3000 yıllarında çok eski uygarlıklar yaşamış ve hastalıklarını sihir, büyü, bitkisel ve hayvansal ilaçlarla tedavi etmeye çalıştıkları Ninova Tabletlerinden anlaşılmıştır. Bu tabletler en eski tıbbi bitkilerle yapılmış reçeteler içerir. Hasta olan insanların Tanrı tarafından cezalandırıldıklarına inandıkları için, sihirde ve bitkisel ilaçlarda çare aramışlardır ve birçok bitkiden ilaç yapmaya çalışmışlardır. Bunlar; çınar, keçi boynuzu, şimşir, güzelavrat otu gibi bitkilerdir. Ayrıca ban otu, haşhaş, adamotu gibi zehirli otları da kullanmışlardır.

Yapılan arkeolojik çalışmalarda, Mısırlıların, günümüzde kullandığımız bitkilerin hemen hemen hepsini bildikleri anlaşılmıştır. Şifalı bitkiler hakkında çok geniş bilgiye sahip olan Mısırlılar, kendi yetiştirdikleri bitkiler ile yetinmemiş, Afrika’nın derinliklerine araştırmacılar göndermişlerdir. Mısırlıların tedavi amacıyla kullandıkları kürlerden bir tanesinde gebeliği önlemek için akasya uçlarının öğütülüp bal ve hurma ile karıştırılmasıyla oluşan bir ilaç yer almaktadır. Günümüzde bu kürle ilgili yapılan araştırmada akasya uçlarında bulunan bir tür lastiğin sıvı maddelerle birleştiğinde laktik oluştuğu ortaya çıkmıştır. Mısırlılar birçok hastalığa tedavi bulmaya çalışmış ve çeşitli kürler oluşturmayı başarmışlardır.

Çin ve Hindistan’da da bitkisel gelişmeler kaydedilmiştir. Hindistan’da binlerce yıl önce, yapılan ameliyatlardan sonra enfeksiyonu önlemek için bitkilerden yararlanılmıştır. Çinliler ise 4000 yıl önce öksürük ve akciğer hastalıklarında ephedra adlı bir bitkiyi kullanmışlardır. Bu bitkide bulunan madde günümüzde astım ve bronşit hastalıklarında kullanılmaktadır. Çinlilerin en çok kullandıkları şifalı bitkilerden biri de ginsengden günümüzde kan dolaşımını desteklemek için kullanılmaktadır.

Özetle şifalı bitkiler, milattan önce de sonra da olsa da hayatımızda olmuştur ve muhtemelen de olmaya devam edecektir. İnsanlar uzun zamandan beri hastalıklarının çarelerini doğada aramışlardır ve bu arayış, uzun bir süre daha devam edecek gibi gözükmektedir.